QNB Invest Odak QNB Araştırma

QNB Araştırma 1 Aralık Pazartesi
QNB Invest Odak •
İşsizlik Ekim ayında %8,5'e geriledi

Ekonomi ve Siyaset Haberleri

  • İşsizlik oranı Ekim ayında %8,5 seviyesine geriledi TÜİK'in Ekim ayı iş gücü istatistiklerine göre, işsizlik oranı bir önceki aya göre 0,1 puan azalarak %8,5 olarak gerçekleşti. İstihdam oranı %49,2'ye, iş gücüne katılma oranı ise %53,8'e yükseldi. Atıl iş gücü oranı ise %29,6'ya çıktı.
  • MÜSİAD SAMEKS Endeksi kasımda 0,4 puan artışla 51,7 seviyesine yükseldi MÜSİAD Satınalma Müdürleri Bileşik Endeksi (SAMEKS), Kasım ayında bir önceki aya göre 0,4 puan artarak 51,7 seviyesine ulaştı. Hizmet sektörü Endeksi 49,9 seviyesine gerilerken, sanayi sektörü Endeksi 5,6 puan artışla 54,8 seviyesine yükseldi. Bu artışlar ekonomik faaliyetlerdeki toparlanmanın sürdüğünü gösteriyor.
  • TARSİM zirai don kaynaklı 23 milyar TL hasar tazminatı ödedi TARSİM, Nisan ayındaki zirai don nedeniyle dosya işlemleri tamamlanan üreticilere 23 milyar TL hasar ödemesi yaptı. Kasım itibarıyla toplam 3 milyon poliçe üretilerek 1,4 trilyon TL’lik tarımsal varlık güvence altına alındı. Tüm tarım sigortası branşlarındaki toplam hasar ödeme tutarı 33 milyar TL’ye ulaştı.
  • EPDK enerji tarifelerinde 2026 düzenlemelerini duyurdu EPDK, doğal gaz dağıtım şirketlerinin perakende satış tarifeleri, akaryakıt depolama tesislerinin hizmet bedelleri ve 2026 piyasa işletim gelir tavanları ile piyasa ücret tarifelerinde düzenlemeler yaptı. EPİAŞ'ın 2026 piyasa işletim gelir tavanları onaylandı, ETS gelir tavanı ve ücretlendirme yöntemi yayımlandı. VEP ve YEK-G 2026 tarifeleri ile spot ve vadeli doğal gaz piyasası 2026 tarifeleri de açıklandı.
  • Hizmet üretici fiyatları Ekim ayında yıllık bazda %34,85 arttı TÜİK'in ekim verilerine göre Hizmet Üretici Fiyat Endeksi (H-ÜFE), aylık bazda %0,19, yıllık bazda ise %34,85 arttı. Ulaştırma ve depolama hizmetleri %30,92, konaklama ve yiyecek hizmetleri %35,53, bilgi ve iletişim hizmetleri %35,64 arttı.
  • Türkiye, 9A25 döneminde 49 milyar ABD Doları hizmet ticareti fazlası verdi Türkiye'nin hizmet sektörü, yılın ilk 9A25 döneminde 49 milyar ABD Doları ticaret fazlası vermeyi başardı. Ticaret Bakanı Ömer Bolat, toplam hizmet ihracatının 121,6 milyar ABD Dolarına ulaşmasını beklediklerini ve bununla birlikte Türkiye'nin dünya hizmet ihracatından aldığı payı artırdığını belirtti.
 

Şirket Haberleri

  • FRIGO narenciye satış sözleşmesi imzaladı FRIGO, 2025-2026 yılları için 8,2 milyon Avro değerinde yeni narenciye satış kontratı imzaladı. Böylece, narenciye grubunda imzalanan toplam kontrat tutarı 15,5 milyon Avro’ya ulaştı. Şirketin satış ve pazarlama faaliyetleri sürmektedir.
  • MEKAG yurt dışından kırma eleme tesisi siparişi aldı MEKAG'ın bağlı ortaklığı Meka İthalat İhracat, yurt dışı yerleşik iki şirketten 1,6 milyon Avro tutarında kırma eleme tesisi siparişi aldı. Bu siparişin şirketin cirosunu ve karlılığını olumlu etkilemesi bekleniyor.
  • ULUUN makarna tesisi için arsa tahsisini tamamladı ULUUN, Samsun'daki makarna üretim tesisi projesi kapsamında 39 bin m²' büyüklüğündeki arsanın tahsisini tamamladı. Toplam 388,8 milyon TL değerindeki arsa ve üst yapı bedelinin 332,3 milyon TL'si peşin ödendi, kalan 56,5 milyon TL ise 31 Ağustos 2026'ya kadar ödenecek.
  • ARASE 1,2 milyar TL'lik enerji satış anlaşması imzaladı ARASE'nin bağlı ortaklığı Aras Elektrik Perakende, Aralık’25 dönemi için 424GWs enerji satış anlaşması imzaladı. Toplam tutar 1,2 milyar TL olup, piyasa fiyatlarına göre değişebilir. Bu anlaşmanın ciro ve karlılığı olumlu etkilemesi bekleniyor.
  • ECOGR bağlı ortaklıklarını birleştirme kararı aldı ECOGR, operasyonel verimliliği artırmak amacıyla yeniden yapılanma sürecine girdi. %100 bağlı ortaklığı Uğurlular Elektrik Üretim A.Ş., yine %100 bağlı ortaklığı Ecogreen Elektrik Enerji Üretim A.Ş. ile birleşecek. Bu işlem, konsolide finansal tablolarda etkide bulunmayacak.
  • MOPAS 131. mağazasını Kocaeli'de açtı MOPAS, Kocaeli'nin Kartepe ilçesinde toplam 1.060 m² alana sahip 131. mağazası olan "Mopaş-Kartepe Mağazası"nı bugün itibarıyla hizmete açtı.
İkon-ok
QNB Araştırma 28 Kasım Cuma
QNB Invest Odak •
Para Piyasası Fonlarında Yatırımcı Sayısı Azaldı Ancak Portföy Değeri Rekor Kırdı

Kasım ayı verileri, para piyasası fonlarında ilginç bir ayrışmaya işaret ediyor: Yatırımcı sayısı azalırken, fonların toplam portföy değeri hızla büyümeye devam ediyor.
Son dönemde artan getiri beklentileri, sıkı para politikası ve likit varlıklara yönelim, fonların büyüklüğünü destekleyen ana unsurlar arasında yer alıyor.


Yatırımcı Sayısı Kasım’da 523 Kişi Azaldı

Kasım ayında para piyasası fonlarından 523 yatırımcı çıkışı gerçekleşti. Ayrıca son iki haftada toplamda 15.302 yatırımcı fonlardan ayrıldı.

Bu düşüşün olası nedenleri:

  • Daha yüksek getirilere yönelmek isteyen yatırımcıların mevduat gibi alternatiflere kayması,
  • Kısa vadeli yatırımcı davranışları,
  • Fon getirilerinin beklenenden yavaşlaması,
  • Bireysel yatırımcıların volatil piyasalarda farklı varlıklara yönelme eğilimi.

Ancak yatırımcı sayısındaki düşüş, fon büyüklüğündeki artışı durdurmadı.

Portföy Değeri 120,1 Milyar TL Arttı

Kasım ayında para piyasası fonlarının toplam portföy büyüklüğü 120,1 milyar TL artış gösterdi.
Bu artış, fonlara yapılan kurumsal girişlerin gücünü ve kısa vadeli yatırımcıların yüksek likidite tercihlerini ortaya koyuyor.

Yıl Boyunca 136 Milyar TL'den Fazla Artış: Toplam Değer 1,43 Trilyon TL

Son 11 aylık dönemde fonların toplam portföy değeri 136 milyar TL’den fazla artarak 1,43 trilyon TL’ye ulaştı.
Bu rakam, para piyasası fonlarının son yıllarda yatırımcılar için önemli bir likidite yönetim aracı haline geldiğini gösteriyor.

Öne çıkan dinamikler:

  • Sıkı para politikası
  • Faiz oranlarının yüksekliği
  • Piyasa belirsizliklerinin artması
  • Fonların düşük risk profili
  • T+0 ve T+1 nakde dönüş kolaylığı

Kurumsal yatırımcıların fonlara yönelimi de toplam portföy büyüklüğünü destekleyen kritik bir unsur.

Yatırımcı Sayısı Düşerken Büyüklüğün Artması Ne Anlama Geliyor?

Bu ayrışma finans dünyasında sık görülen bir durum:
Bireysel yatırımcı çıkışı → sayıyı düşürür
Kurumsal ve yüksek tutarlı girişler → portföy değerini büyütür.

Dolayısıyla:

  • Yatırımcı sayısındaki düşüş olumsuz bir sinyal değildir,
  • Fon büyüklüğündeki güçlü artış, güvenin sürdüğünü gösterir,
  • Para piyasası fonları hâlâ piyasanın en likit ve en düşük riskli araçlarından biri olma özelliğini koruyor.

Para Piyasası Fonlarında Dengeli Ama Güçlü Bir Büyüme Eğilimi

Kasım ayında yatırımcı sayısındaki azalma dikkat çekse de, fonların toplam portföy büyüklüğündeki kesintisiz artış sektördeki güçlü talebin korunduğunu gösteriyor.
1,43 trilyon TL’lik büyüklük, yatırımcıların belirsizlik dönemlerinde likit ve düşük riskli araçlara yöneldiğinin açık bir göstergesi.

Önümüzdeki dönemde:

  • Para politikası kararları
  • Likidite koşulları
  • Kısa vadeli faiz beklentileri fon talebinin yönünü belirleyecek ana etmenler olmaya devam edecek.
İkon-ok
QNB Araştırma 27 Kasım Perşembe
QNB Invest Odak •
Sanayide Ücretli Çalışan Sayısı Son 14 Ayın 13’ünde Düştü: Eğilim Ne Anlama Geliyor?

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) son verileri, sanayi sektöründeki istihdam dinamiklerinde dikkat çekici bir tabloya işaret ediyor. Buna göre, sanayide ücretli çalışan sayısı son 14 ayın 13’ünde düşüş gösterdi. Aralık 2022’de görülen zirve seviyeden bu yana sektör, toplamda 247.990 kişilik istihdam kaybı yaşadı.

Bu trend, sanayi üretimi, yatırım iştahı ve şirketlerin kapasite kullanım stratejileri açısından önemli sinyaller barındırıyor.


Sanayi Sektöründe 247 Bin Kişilik Kaybın Anatomisi

Aralık 2022’de ulaşılmış olan istihdam zirvesi sonrasında sanayi sektöründe belirgin bir yavaşlama görülüyor.

Bu kaybın arkasında birkaç önemli faktör olabilir:

  • Küresel talepteki zayıflama,
  • İhracat siparişlerindeki dalgalanmalar,
  • Yatırım planlarında ötelemeler,
  • Firmaların maliyet optimizasyonu,
  • Dijitalleşmenin hızlanması ve otomasyon yatırımları.

Bu faktörler, özellikle imalat sanayiinde istihdamın dönemsel olarak baskı altında kalmasına neden olmuş olabilir.

Diğer Sektörlerde Farklı Bir Fotoğraf: İnşaat, Ulaştırma ve Ticarette Artış

Sanayide istihdam kaybı yaşanırken, inşaat, ulaştırma ve ticaret sektörlerinde istihdam artışı gözlemlendi.

Bu ayrışmanın olası nedenleri:

  • Konut ve altyapı yatırımlarındaki hızlanma,
  • E-ticaret ve lojistik sektörlerindeki yüksek büyüme,
  • Hizmet sektörünün genel toparlanma eğilimi,
  • Bölgesel projeler ve büyük ölçekli taşımacılık yatırımları.

Ekonomide sektörler arası bu farklı eğilimler, iş gücünün talep dinamiklerinde yeniden dengelenme yaşandığını gösteriyor.

Sanayi İstihdamındaki Zayıflık Ne Anlama Geliyor?

Sanayide ücretli çalışan sayısının aralıksız düşmesi, birkaç açıdan kritik:

  1. Üretim kapasitesinde temkinli duruş:
    Firmalar talep görünümünü yakından izliyor ve kapasite kullanımında ihtiyatlı davranıyor.

  2. Yatırım iştahında yavaşlama:
    Özellikle küresel belirsizlikler, yatırım kararlarının ötelenmesine yol açmış olabilir.

  3. Verimlilik odaklı dönüşüm:
    Dijitalleşme ve otomasyon, daha az iş gücüyle daha yüksek çıktı üretmeyi mümkün kılıyor.

  4. İhracata bağlı sektörlerde dalgalanma:
    Avrupa başta olmak üzere dış pazarlardaki yavaşlama, üretim ve istihdamı etkiliyor.

Genel Ekonomik Görünüm Açısından Değerlendirme

Sanayi istihdamındaki düşüş tek başına olumsuz gibi görünse de ekonominin diğer alanlarında farklı bir eğilim görülüyor. İnşaat, ticaret ve ulaştırma gibi sektörlerde iş gücü artışı, talep kompozisyonunun değiştiğini ve hizmet ağırlıklı yapının güçlendiğini gösteriyor.

Sanayi İstihdamında Zayıflama Devam Ederken Ekonomi Yeniden Dengeleniyor

Sanayi sektöründe son 14 ayda görülen istihdam kayıpları, sektörün mevcut konjonktürde temkinli bir pozisyon aldığını gösteriyor. Buna karşın hizmet ve inşaat tarafındaki güçlü eğilim, toplam istihdamın desteklenmesini sağlıyor.

Önümüzdeki dönemde sanayi istihdamının seyri;

  • küresel talepteki toparlanma,
  • yatırım eğilimleri,
  • teknoloji ve otomasyon yatırımlarının hızına bağlı olarak şekillenecek.
İkon-ok
QNB Araştırma 27 Kasım Perşembe
QNB Invest Odak •
Katılım Bankacılığı 2025’te 4 Trilyon TL Büyüklüğe Ulaştı: Sektörde Güçlü Momentum Devam Ediyor

Türkiye’de finansal sistemin önemli bir parçası haline gelen katılım bankacılığı, 2025 yılında yeni bir eşiği geride bıraktı. Sektör, yıl boyunca gösterdiği güçlü performansla aktif büyüklüğünü %45 artırarak yaklaşık 4 trilyon TL seviyesine ulaştı. Toplanan fonlarda da dikkat çekici bir artış görüldü ve hacim 2,5 trilyon TL’ye çıktı.


2025’te %45 Aktif Büyümesi: Sektörde Rekor Hız

Katılım bankacılığı bu yıl, hem reel sektör finansmanı hem de bireysel müşteri tabanındaki genişleme sayesinde yüksek bir ivme yakaladı.

Aktif büyüklüğün %45 artarak 4 trilyon TL’ye ulaşması:

  • Finansal ürün çeşitliliğinin artması,
  • Dijitalleşmenin hızlanması,
  • Sektörün düzenleyici çerçevede desteklenmesi,
  • Tasarruf yöneliminde faizsiz finans araçlarına artan ilgi gibi faktörlerle birlikte değerlendirilebilir.

Katılım finans modelinin sürdürülebilir büyüme potansiyeli, 2025 yılında sektörün finansal sistemdeki görünürlüğünü bir üst seviyeye taşımış durumda.

Toplanan Fonlar 2,5 Trilyon TL’ye Çıktı

Toplanan fon büyüklüğünün 2,5 trilyon TL seviyesine ulaşması, tasarruf sahiplerinin katılım bankalarına yönelimindeki artışı net şekilde ortaya koyuyor.

Bu artışta:

  • Kâr payı dağıtım oranlarının rekabetçi seviyelerde olması,
  • Katılım finans ürünlerinin daha fazla tanınması,
  • Kurumsal ve bireysel tarafta yatırım eğiliminin güçlenmesi etkili oldu.

Bunun yanında dijital kanallar üzerinden hesap açılışı, altın-gümüş gibi katılım uyumlu varlıklara yatırım imkânlarının yaygınlaşması da fon büyümesini destekledi.

Katılım Bankacılığı Neden Büyüyor?

Sektörün güçlü performansının arkasında birkaç yapısal dinamik öne çıkıyor:

  • Faizsiz finans prensiplerine olan talep artıyor.
    Hem tasarruf sahipleri hem de reel sektör tarafında etik finans modellerine yönelim yükseliyor.

  • Devlet destekli projeler ve teşvikler sektörü besliyor.
    Yeni düzenlemeler, segmentteki rekabeti artırıyor.

  • Dijital dönüşüm müşteri deneyimini güçlendirdi.
    Mobil şubeler, anlık işlem altyapıları ve dijital yatırım ürünleri kullanıcı tabanını genişletti.

  • Kurumsal finansmanda pay büyüyor.
    Özellikle KOBİ’ler tarafında katılım bankacılığının finansman modelleri öne çıkmaya devam ediyor.

Finansal Sistem Açısından Ne İfade Ediyor?

Katılım bankacılığı artık Türkiye finansal sisteminde çift haneli pazar payına sahip olma eşiğine yaklaşmış durumda. 4 trilyon TL’lik aktif büyüklük:

  • Finansal çeşitliliğin arttığını,
  • Tasarruf kanallarının zenginleştiğini,
  • Fonlama tarafında daha dengeli bir mimariye doğru ilerleme olduğunu gösteriyor.

Sektörün büyümesi, finansal kapsayıcılık ve yatırım ekosisteminin genişlemesi açısından da önemli bir kazanım sunuyor.

Katılım Bankacılığında Yükseliş Devam Ediyor

2025 verileri, katılım bankacılığının hem ölçek hem de finansal etki açısından güçlü bir büyüme patikasında ilerlediğini ortaya koyuyor.
Aktif büyüklüğünün 4 trilyon TL’ye ulaşması ve fon hacminin 2,5 trilyon TL seviyesine çıkması, sektörün hem istikrar hem de penetrasyon açısından tarihi bir seviyeye geldiğinin göstergesi.

Önümüzdeki dönemde dijitalleşme, sürdürülebilir finansman modelleri ve reel sektör odaklı çözümler sektör büyümesinin ana eksenini belirlemeye devam edecek.

İkon-ok
QNB Araştırma 27 Kasım Perşembe
QNB Invest Odak •
LKMNH Eskişehir'deki 11,2MW kurulu güce sahip GES projesini devreye aldı

Ekonomi ve Siyaset Haberleri

  • Katılım bankacılığı büyüklüğü 4 trilyon Türk Lirası'na ulaştı Katılım bankacılığı, 2025 yılında aktiflerini %45 büyüttü ve pazar payı olarak yaklaşık 4 trilyon Türk Lirası'na ulaştı. Toplanan fonlar ise 2,5 trilyon Türk Lirası'na çıktı.
  • Sanayide ücretli çalışan sayısı son 14 ayın 13'ünde azalarak Aralık’22 zirvesinden 247.990 kişi düştü TÜİK verilerine göre, sanayide ücretli çalışan sayısı son 14 ayın 13'ünde azalış gösterdi. Aralık’22 ayındaki zirveden bu yana 247.990 kişilik bir düşüş yaşanırken, inşaat, ulaştırma ve ticarette artış gözlemlendi.
 

Şirket Haberleri

  • KLSYN DMO ile e-satış platformu tedarikçi sözleşmesi imzaladı Şirket, Devlet Malzeme Ofisi'nin Akıllı Satınalma – E-Satış Platformu'nda tedarikçi olarak yer alacak. Bu anlaşma, kamu pazarındaki konumunu güçlendirerek dijital satış kanallarını genişletmeyi ve marka bilinirliği ile satış hacmini artırmayı hedefliyor.
  • CONSE’nin bağlı ortaklığı Boyner'in GES projesini tamamlayarak devreye aldı Consus Enerji'nin bağlı ortaklığı Tres Enerji, Boyner Büyük Mağazacılık için kurduğu 3,1MW kapasiteli Güneş Enerjisi Santrali'ni 26 Kasım 2025 tarihinde işletmeye aldı. Proje sözleşmesi 27 Mart 2025'te imzalanmıştı.
  • GENIL Balt International ile 3 yıllık distribütörlük anlaşması imzaladı Gen İlaç, Fransa merkezli Balt International Sas ile 3 yıllık münhasır distribütörlük anlaşması imzaladı. Bu anlaşmayla Balt'ın nörovasküler ve girişimsel radyoloji tıbbi cihazlarının Türkiye'deki dağıtımını yapacak. Anlaşmanın 2026 yılı satışlarına 15-16 milyon Avro katkı sağlaması bekleniyor.
  • MACKO Nesine.com ile 300 milyon TL'lik reklam sözleşmesi imzaladı Mackolik, D Elektronik Şans Oyunları ve Yayıncılık A.Ş. (Nesine.com) ile 1 Ocak 2026 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 12 ay süreli, 300 milyon TL değerinde reklam satış sözleşmesi imzaladı. Anlaşmanın şirketin faaliyetlerine olumlu etki yapması bekleniyor.
  • BALSU Hendex Aktif Karbon projesinde ilk ticari satışlara başlıyor Balsu Gıda'nın Hendex Aktif Karbon projesinin fabrika inşaatı ve ilk üretim hattı tamamlandı. 10 Kasım 2025 tarihinde başlayan deneme üretimleri sonrası, fındık kabuğundan yüksek kaliteli aktif karbon üretimi kanıtlandı. İlk ticari satışların planlanan tarihten önce bu hafta içinde gerçekleşmesi bekleniyor.
  • LKMNH Eskişehir'deki 11,2MW kurulu güce sahip GES projesini devreye aldı Lokman Hekim, Eskişehir'deki 11,2MW kurulu güce sahip Güneş Enerji Santrali (GES) projesini tüm onay süreçlerini tamamlayarak faaliyete geçirdi. Projeyle yıllık yaklaşık 16,5GWs elektrik üretimi hedefleniyor ve 7,0MW ek yatırım potansiyeli bulunuyor.
  • FORMT TOKİ projeleri için 57,6 milyon TL'lik kapı sözleşmesi imzaladı Formet Metal, Toplu Konut İdaresi (TOKİ) tarafından yaptırılan 1.718 konutluk iki proje için toplam 57,6 milyon TL tutarında daire giriş kapısı, yangın kapısı ve şaft kapakları imalat ve montajı sözleşmesi imzaladı.
  • ALFIN 2 milyar TL'ye kadar kira sertifikası ihracı kararı aldı Alternatif Finansal Kiralama Yönetim Kurulu, Emlak Varlık Kiralama A.Ş. aracılığıyla, 2 milyar TL nominal değere kadar, Türk Lirası cinsinden ve farklı vadelerde yönetim sözleşmesine dayalı kira sertifikası ihracına karar verdi. Sertifikalar nitelikli yatırımcılara satılacak.
  • FORTE’nin bağlı ortaklığı, ASELS ile 11 milyon ABD Doları tutarında sözleşme görüşmelerine başladı Forte Bilgi'nin bağlı ortaklığı Milsoft Yazılım Teknolojileri A.Ş., Aselsan Elektronik ile Hava Savunma Sistemleri yazılım projesi için sözleşme görüşmelerine başladı. Sözleşme bedeli 11 milyon ABD Doları olarak belirlendi.
  • ISCTR 1,2 milyar ABD Doları eşdeğeri sendikasyon kredisi sağladı Türkiye İş Bankası, 800,5 milyon ABD Doları ve 331,1 milyon Avro tutarında 371 gün vadeli sürdürülebilir sendikasyon kredisi anlaşması imzaladı. ABD Doları dilimi SOFR+%1,50, Avro dilimi Euribor+%1,25 maliyetle gerçekleşti.
  • QNBTR 393,4 milyon ABD Doları ve 48,5 milyon Avro tutarında sendikasyon kredisi sağladı QNB Bank, 25 Kasım 2025 tarihinde uluslararası finansal kurumlarla toplam 393,4 milyon ABD Doları ve 48,5 milyon Avro tutarında sürdürülebilirlik bağlantılı sendikasyon kredisi anlaşması imzaladı. Kredi, 734 ve 1.101 gün vadeli dört dilimden oluşuyor.

 

Piyasa verileri, Günlük işlem hacimleri, Düzenleyici kurum bildirimleri, Hisse geri alımları, Analist toplantıları Açıklanması beklenen bilançolar, Açıklanan bilançolar ve daha fazlasına link üzerinden ulaşabilirsiniz: https://qnbinvest.com.tr/download/links/arastirma-bulteni-27112025.pdf





İkon-ok
QNB Araştırma 26 Kasım Çarşamba
QNB Invest Odak •
Kasım Ayında 12 Ay Sonrası Enflasyon Beklentileri Yükseldi: Piyasa Profesyonelleri, Reel Sektör ve

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Kasım ayına ilişkin 12 ay sonrası enflasyon beklentilerini açıkladı. Sonuçlar, farklı ekonomik aktörlerin enflasyon görünümüne dair yaklaşımlarında belirgin ayrışmalar olduğunu ortaya koyuyor. Piyasa katılımcılarında yukarı yönlü güncelleme dikkat çekerken, reel sektör ve hanehalkı beklentilerinde daha sınırlı bir iyileşme görülüyor.


Piyasa Katılımcıları Anketinde Beklenti %23,49 Seviyesine Yükseldi

Kasım itibarıyla piyasa profesyonellerinin 12 ay sonrası yıllık enflasyon beklentisi %23,49 seviyesine çıktı. Bu artış, maliyet baskılarının tam olarak dağılmadığına, küresel emtia fiyatlarındaki dalgalanmanın ve kur oynaklığının fiyatlama davranışlarını etkilediğine işaret ediyor.

Para politikasındaki sıkı duruşun etkilerinin piyasa fiyatlamalarına yavaş yavaş yansıdığı görülse de, katılımcıların temkinli bir duruş benimsediği net şekilde anlaşılıyor.

Reel Sektör Beklentisi %35,70 Seviyesine Geriledi

Reel sektörün beklentisi Kasım ayında %35,70 seviyesine geriledi. Bu düşüş, özellikle girdi maliyetlerindeki stabilizasyon, üretim zincirindeki normalleşme ve talep koşullarındaki dengelenmenin etkisiyle açıklanabilir.

Firmaların fiyatlama davranışlarında daha ılımlı bir eğilim oluştuğu görülüyor. Reel sektörün diğer gruplara kıyasla daha yüksek bir tahmin sunması, enflasyonun üretim tarafında hâlen güçlü şekilde hissedildiğini gösterse de, aşağı yönlü kırılmanın başlaması önemli bir sinyal.

Hanehalkı Beklentisi %52,24 Seviyesine Geriledi

Hanehalkının 12 ay sonrası enflasyon beklentisi %52,24 seviyesine geriledi. Oran hâlâ yüksek olsa da, geçmiş aylara kıyasla ölçülü bir düşüş dikkat çekiyor.

Hanehalkının beklentilerinde gerileme yaratabilecek etkenler:

  • Fiyat artış hızının son aylarda yavaşlaması,
  • Baz etkisinin belirginleşmesi,
  • Gıda ve kira gibi duyarlılığı yüksek kalemlerde göreceli stabilizasyon,
  • TCMB’nin sıkılaştırıcı politikalarının kamuoyunda daha fazla görünür hale gelmesi.

Her şeye rağmen hanehalkı beklentilerinin diğer aktörlere kıyasla çok daha yüksek olması, tüketici tarafında fiyat artışlarının halen güçlü hissedildiğini gösteriyor.

Hanehalkının Bir Bölümü İyimser: %24,83 "Enflasyon Düşer" Dedi

Kasım ayında hanehalkının %24,83’ü gelecek 12 ayda enflasyonun düşeceğini beklediğini bildirdi. Bu oran, tüketici tarafında kademeli bir iyimserlik oluşmaya başladığını gösteriyor.

Fiyat artış hızının gerilemesi, kredi koşullarındaki sıkılaşma ve talep soğuması gibi unsurlar beklentilerin yönünü aşağı çekmeye başlamış durumda.

Beklentiler Arasında Ayrışma Var

Kasım ayı verileri, enflasyon beklentilerinin henüz tam anlamıyla bütünleşmediğini gösteriyor. Piyasa katılımcılarının beklentileri yukarı yönlü güncellenirken, reel sektör ve hanehalkı tarafında daha sınırlı bir düşüş eğilimi dikkat çekiyor.

Bu ayrışma şu mesajı veriyor:

  • Üretim tarafında maliyet baskıları hâlâ güçlü,
  • Tüketici tarafında enflasyon algısı yüksek ve yapışkan,
  • Finansal piyasalarda ise orta vadede temkinli bir iyileşme beklentisi oluşmaya başlıyor.

Para politikasının sıkı duruşunun yılın geri kalanında daha etkili yansıması, beklentiler arasındaki bu farklılıkları giderek azaltabilir.

Beklentilerde Kademeli ve Temkinli Bir Normalleşme

Kasım ayı görünümü, enflasyon beklentilerinin yavaş ama istikrarlı bir şekilde dengelenmeye başladığına işaret ediyor.
Piyasa tarafında yukarı yönlü risk algısı korunurken, reel sektör ve hanehalkı tarafında enflasyonun düşeceğine ilişkin zayıf ama belirgin bir beklenti değişimi gözlemleniyor.

İkon-ok
Back to Top