Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 27 Ağustos 2025 tarihinde yayımladığı “Ekonomi Notları” raporunda konut kredilerinin hanehalkı tüketim harcamalarına olan etkisini mercek altına aldı. Rapor, özellikle yüksek enflasyon dönemlerinde sabit faizli konut kredilerinin tüketimi destekleyen güçlü bir mekanizma oluşturduğunu ortaya koyuyor.
Nakit Akışı Kanalı Nedir?
TCMB’nin analizine göre, konut kredilerinin tüketimi artırmasında en önemli faktör “nakit akışı kanalı”. Sabit faizli kredilerde taksit ödemelerinin gelir içerisindeki oranı zamanla azalıyor. Bu durum, hanehalkına ek harcama imkânı tanıyor.
Örneğin; yüksek enflasyon ve ücret artışlarının yaşandığı dönemlerde, kredi taksitleri reel olarak hafifliyor. Böylece, tüketiciler gelirlerinden daha fazla kısmı harcamalara yönlendirebiliyor.
2022’den Sonra Katkı Güçlendi
Rapor, konut kredilerinin özel tüketime katkısının yıllar içerisinde ciddi şekilde arttığını gösteriyor:
- 2020: %1,3
- 2021: %2,3
- 2022: %3,1
- 2023: %5,4
- 2024: %6,9
Özellikle 2022 sonrasında artışın hızlandığı dikkat çekiyor. TCMB uzmanlarına göre, bu etkinin en güçlü hissedildiği grup; yüksek taksitli kredi kullanan ve aynı zamanda gelirleri hızla artan hanehalkları.
Sıkı Para Politikasına Rağmen Tüketim Canlı
Merkez Bankası çalışmasında, nakit akışı kanalının, sıkı para politikasının öngördüğü ölçüde tüketim yavaşlamasını engellediği vurgulandı. Yani, para politikasındaki daraltıcı adımlara rağmen özel tüketim harcamaları beklenenden daha dirençli seyrediyor.
Başka bir deyişle, sabit faizli konut kredilerinin sağladığı avantaj, enflasyonist ortamda hanehalkının tüketim iştahını canlı tutuyor.
TCMB’nin raporu, Türkiye ekonomisinde konut kredilerinin sadece barınma ihtiyacını karşılayan bir araç olmadığını, aynı zamanda tüketim harcamalarını destekleyen bir unsur haline geldiğini gösteriyor. Özellikle enflasyonun yüksek seyrettiği dönemlerde, sabit faizli kredi ödemelerinin gelirler karşısında hafiflemesi, ekonomide beklenmedik bir tüketim dinamizmi yaratıyor.