Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 23 Ağustos 2025 tarihli kararıyla Kur Korumalı Mevduat (KKM) uygulamasını sonlandırdı. Buna göre, yurtdışı yerleşik Türk vatandaşları için kullanılan YUVAM hesapları hariç, artık yeni KKM hesap açılışları ve mevcut hesapların vade yenilemeleri yapılmayacak. TCMB ayrıca, KKM’ye ilişkin dönüşüm hedefleri gibi düzenlemelerin de sona erdirileceğini duyurdu.
Bu karar, Türkiye’nin finansal sisteminde önemli bir dönüm noktası niteliğinde. Hem mevduat yapısında hem de bankacılık sektörünün operasyonel süreçlerinde sadeleşmeye katkı sağlayacak.
KKM’den Çıkışın Sayılarla Fotoğrafı
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından açıklanan haftalık bankacılık verilerine göre:
- Toplam KKM bakiyesi: 10,85 milyar ABD doları
- Toplam mevduattaki payı: %1,8
- Ağustos 2023’teki zirve: 127 milyar ABD doları (toplam mevduatın %26’sı)
Yani, 2023 yazında sistemin dörtte birini oluşturan KKM’nin, bugün itibarıyla toplam mevduatlar içindeki payı oldukça sınırlı seviyeye gerilemiş durumda. Bu da TCMB’nin son kararıyla KKM’nin işlevsel olarak sistemden çıkışını kolaylaştırıyor.
Bankacılık Sektörü Açısından Etkiler
KKM’nin sona ermesi, regülasyon yükünde ve operasyonel ortamda kısmi bir sadeleşme yaratacak. Bu durum:
- Bankaların dönüşüm hedefleri ve raporlama yükümlülüklerinden kurtulmalarını,
- Mevduat yapısının daha öngörülebilir ve sade bir hale gelmesini,
- TL mevduata yönelimin güçlenmesini sağlayacak.
Dolayısıyla bu gelişmeyi bankacılık sektörü açısından olumlu bir adım olarak değerlendirmek mümkün.
TCMB Rezervlerinde Güçlü Seyir
KKM’nin kaldırılmasıyla birlikte dikkat çeken bir diğer veri ise TCMB rezervleri. Son açıklamalara göre, swap hariç net döviz rezervleri 52,1 milyar ABD dolarına yükseldi.
Bu seviye, piyasada zaman zaman görülen döviz talep artışlarını karşılamak için güçlü bir tampon oluşturuyor. Böylece hem finansal istikrar hem de para politikasının güvenilirliği açısından rezervler önemli bir destek unsuru konumunda.
Genel Değerlendirme
TCMB’nin KKM uygulamasını sonlandırması:
- Para politikasında sadeleşme ve TL’nin güçlendirilmesi yönünde stratejik bir adım,
- Bankacılık sektörü için operasyonel yükün azalması,
- Döviz rezervlerindeki artışla birlikte finansal güvenliğin pekişmesi anlamına geliyor.
Sonuç olarak, KKM’nin sona erdirilmesi Türkiye ekonomisi açısından yeni bir dönemin kapısını aralıyor. Bankacılık sektöründe daha sade, öngörülebilir ve TL merkezli bir yapının güçlenmesi bekleniyor.